Binlerce yıldır insanlık,
çağların hikmetini sırtında taşıdı.
Bazen ateş başında anlatılan masallarda,
bazen tapınaklarda mırıldanan şiirlerde, bazen de
taşlara kazınmış ya da tuvallere işlenmiş imgelerde…

Kadim Hikmetler Serisi işte
bu uzun yolculuğun bir meyvesi.
Bu kitaplar yalnızca birer cilt değil;
geçmişin sesleriyle bugünün yürekleri
arasında kurulmuş bir köprüdür.

Seri on kitaptan oluşacak
ve her biri insanlığın hikmet mirasının
farklı bir yönünü aydınlatacaktır.
Kimi zaman peygamberlerin
ve filozofların ayak izlerini süreceğiz,
kimi zaman unutulmuş halkların
mit ve efsanelerini dinleyeceğiz.

Zaman zaman kutsal metinler
şiirsel bir dille yeniden doğacak,
zaman zaman da tarihî anlatılar
hayale ve derin düşünceye kapılar aralayacaktır.
Amaç, sadece eski sözleri aktarmak değil;
onların yankısını günümüz hayatında,
adalet, merhamet ve hakikat arayışımızda duymaktır.
Serinin ikinci kitabı Işık Rehberler,
insanlığa yol göstermiş büyük şahsiyetleri anımsatıyor:
peygamberler, vizyonerler, bilginler, öğretmenler,
şairler ve ilahî hakikatin izini süren arayıcılar…
Onların sesi hâlâ bize sesleniyor;
şefkatten, cesaretten, tevazudan
ve toplumları bir arada tutan umuttan bahsediyor.
Bu kitabı özel kılan yalnızca anlatılanlar değil,
anlatımın kendisidir.
Şiir, düzyazı ve düşünce iç içe örülmüş durumda.
Her sayfa yalnızca kelimeler taşımıyor;
bir ritim, bir imge ve durup düşünmeye davet barındırıyor.
Eşlik eden çizimler de bu davetin bir parçası
ve kitabı okumaktan öte,
yaşanan bir tefekkür yolculuğuna dönüştürüyor.

Kitabın özü bize şu gerçeği hatırlatıyor:
Sevgi ve anlayış üzerine kurulu toplumlar
her zaman daha güçlü, daha adil ve daha barışçıdır.
Bölünmelerin ve belirsizliklerin arttığı bir çağda,
Işık Rehberler bize sarsılmaz bir hakikati fısıldıyor:
Bizi birleştiren değerler, ayıranlardan daha köklü,
daha derin ve daha güçlüdür.
Bu yalnızca bir kitap değil; bir yolculuk.
Hem içe, hem dışa açılan bir yol…
Asırlardan süzülen hikmeti dinlemeye,
düşünmeye, teselli bulmaya ve belki de adımlarımıza
yön verecek bir ışık keşfetmeye bir davettir.

Bu eseri sunmaktan büyük bir onur ve sevinç duyuyorum.
Dilerim yalnız bireysel okuyucu için değil,
insanlığın ortak hikmet birikimi için de
bir katkı ve yol gösterici olur.

Hülya Kaplan